T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
SAKARYA / SAPANCA - Sapanca İlkokulu

Z Kütüphane

Kitaplar bir okulun oksijeni gibidir. Ne kadar çok okur, ne kadar çok kelime paylaşırsak okul topluluğumuz o kadar sağlıklı olur. Okumayan, okuduğunu anlamayan, sözlü ve yazılı iletişim kurma becerisi olmayan bir nesil, bugünü kaybettiği gibi geleceği de kaybedecek demektir.

Kültürlü insanların en büyük dostu, yardımcısı ve eğlencesi kitaptır. Kitap, zihnimizin ve gönlümüzün ihtiyaçlarını en kestirme yoldan karşılayan kıymetli bir hazinedir. Kitap okumanın zevkine bir kere eriştik mi bir daha kitapsız edemeyiz. Artık o, bizim her yerde sadık kılavuzumuz olur. Herhangi bir konuda geniş bilgi edinmek, evrenin sırlarını çözmek istiyorsak hemen ona el atarız. İnsanlardan sıyrılıp kendi kabuğumuza çekildiğimiz zaman da, türlü bunalımlarla gerilen ruhumuzu avutmak için yine onu yanımıza alırız. Her kitap yeni bir ülkenin fethedilmesi gibi bize birçok şey kazandırır. Görüş dünyamız genişler; gördüklerimizin bilincine varırız.  Bir şeyi anlamakta ve anlayışımıza göre hareket etmekte güçlük çekmeyiz. Kitap sayfalarındaki o cansız gibi görünen sözcükler öyle bir kudrete sahiptir ki, zamanla sözcük dağarcığımızda birikerek güzel ve kolay konuşabilme niteliğini kazanmamızı sağlar.

 

Kitap okumak bizden çok farklı olduğunu düşündüğümüz insanların hayatına girip onları anlamamızı sağlar. Önyargılarımızın kırılmasının, empati yeteneğimizin gelişmesinin yolu bol bol okumaktan geçer. Okumak zihnimizi de açar, görgümüzü de arttırır.

 

Okuma zevkinden yoksun olan insanlar ne yazık ki karanlık bir dünyada yaşıyor gibidirler. Bu insanların fikirleri ve konuşmaları basit bir düzeyde kalır. İstediklerini etkili ve güzel bir şekilde anlatamazlar. Hayalleri donuk ve kısırdır; çekici bir yanları bulunmaz. Yüksek fikirleri anlamakta güçlük çekerler. Aydın kişilerin arasına girdikleri zaman varlıklarını duyuramazlar. Derinlikleri yoktur. Duygularını bile yerine göre ifade edemezler.

 

Günümüzde telefon ve internette geçirdiğimiz uzun ve yararsız saatler bizi gerçek hayattan uzaklaştırırken kitap okumakla kazanabileceğimiz değerlerden de koparıyor. Bu sebeple bir insanın hayatta kendisine yapabileceği en büyük iyilik bilinçli bir okur olmaktır.

 

Kitaplar bir okulun oksijeni gibidir. Ne kadar çok okur, ne kadar çok kelime paylaşırsak okul topluluğumuz o kadar sağlıklı olur. Okumayan, okuduğunu anlamayan, sözlü ve yazılı iletişim kurma becerisi olmayan bir nesil, bugünü kaybettiği gibi geleceği de kaybedecek demektir. Kelime dağarcığı sınırlı olan birey, dar düşünme, sığ düşünme sorunuyla karşı karşıyadır. İnsan beyni sözcüklerle düşünür. Yeterli sözcüğe sahip olmayanlar, hem düşünme, hem anlama, hem de sözlü-yazılı anlatma becerisine sahip olamaz. Bu sebeple sözlü ve yazılı iletişim kapasitesi, aile eğitimini de kapsayan çok yönlü eğitim uygulamaları ile yeni bir kimlik kazanarak devam ettirilmelidir.

 

Artık başımızın, kitapların içinde kaybolmasının zamanıdır.

 

 

22-01-2020 22-01-2020
22-01-2020 22-01-2020
22-01-2020 22-01-2020

 

 

 

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 22.01.2020 - Güncelleme: 27.02.2024 13:31 - Görüntülenme: 450
  Beğen | 6  kişi beğendi